CHP'ye cumhurbaşkanı aday önerim, sıkı durun...

CHP'ye cumhurbaşkanı aday önerim, sıkı durun...

12.04.2014 12:50:51

“Rabbim ve Atatürk benim kırmızı çizgilerim”

Mustafa Sarıgül

Karşı çıkmadan, ‘hadi canım sende’ demeden önce düşünün. Neden olmasın? Evet evet neden olmasın? Öyle ya, 17 milyonluk, dünyanın en önemli metropollerinden birine belediye başkanı olarak düşünüyorsanız, neden cumhurbaşkanı da olmasın. ‘Rabbi ve Atatürk’ olarak belirlenen kırmızı çizgiler bu makam için yeterlilik ifade etmiyor mu? ‘Etmiyor’ diyorsanız söyler misiniz, neden? Herhalde birleştirici kişiliğinden şüphe etmiyorsunuz. Öyle ya İstanbul’a belediye başkanı olarak önerirken  ‘çok farklı kesimlerden oy alma potansiyeline sahip’ olduğunu söylemiyor muydunuz? Nitekim CHP’nin İstanbul oylarına zirve yaptırmadı mı? Eee cumhurbaşkanlığı seçimi için de aynı vasıflar fazlasıyla gerekli değil mi? Bu can alıcı soruya ‘gerekli’ diyorsanız gerisi laf-ı güzaf. Yine ‘aman ‘O’ olmasın da’ noktasında- hem de fazlasıyla- değil miyiz? Herhalde İstanbul belediye başkanı adaylığının da yanlış olduğunu düşünmüyorsunuz.

Size diyecekler ki, ‘kardeşim bir politik vizyon, bir Türkiye vizyonu gerekir cumhurbaşkanlığı makamı için’; hiç ama hiç umursamayın. Onlar, ‘Rab ve Atatürk’ün belirlediği kırmızı çizgilerin ne derin bir içeriğe,  ne müthiş bir birleştiriciliğe sahip olduğunu görmeyenlerdir.

Ha bakın son günlerde bolca sözü edilen ‘terleyen koşan cumhurbaşkanı’ için M. Sarıgül’den, sportif fizyonomisi ve mesaisine saat 5’te başlayan bir kişilik olarak daha iyisi bulunabilir mi? Hem eser(ler)de ortada değil mi? Bakın Şişli’ye, bakın Nişantaşı’na tereddüdünüz kalmayacaktır. İstemez misiniz, bütün Türkiye’nin Şişli ve Nişantaşı gibi olmasını?

Ayrıca ‘Türkiye’nin tanıtımı’ gibi bir görevin sözü edilen makamın en önemli görevlerinden biri olduğu da açık değil mi? Eee, bir tanıtım ve pazarlama üstadı olarak M. Sarıgül’den daha yetenekli kimse var mı? Şimdi kalkıp reklamcı Serdar Erener, demeyin. Kalıbımı basarım, Sarıgül’ün eline su dökemez.

‘Artık kabak tadı verdin, şakanın da bir sınır var mı’ diyorsunuz. Haklısınız, haklısınız. Bu kadarı bana da fazla geldi. Ancak, Kılıçdaroğlu’na son bir tüyo vermeden de edemeyeceğim; bakın Sarıgül’ü cumhurbaşkanlığına aday göstermezseniz, bu adam sizin makamınıza saracaktır, hani benden söylemesi.

Evet evet tabii ki latifeydi. 

Siz boş verin herşeyi ancak, cumhurbaşkanlığı adaylarında ‘politik vizyonu ne, nasıl bir Türkiye istiyoruz’ sorularının cevabını arayınız. Umuyor ve diliyoruz ki, kuvvetle talep ediyoruz ki, CHP, belediye başkanlığı adaylarını belirlerken yaptığı büyük yanlışlığa bir kere daha düşmesin. Rakiplerine benzeyerek, onları altedebileceği yanılgısından süratle uzaklaşsın.  ‘Aman o olmasın da’ reel politikerliğinden bir an önce uzaklaşsın. Başarıyı rakiplerinin yıpranmışlığında aramasın.

Özgürlükçü, demokratik, eşitlikçi, evrensel hukukun ilkelerini benimseyen,  bütün etnik ve dini aidiyetlerin barış içinde yaşadığı, merkeziyetçi değil yerinden yönetimci bir Türkiye özlemine sahip adayların peşine düşsün. Kim ‘nerede böyle bir aday’ derse bu ülkenin birikimlerini fazlasıyla küçümsüyor demektir.

Tek yanlı dayatmalardan mutlaka uzak dursun. Belediye başkanlığı seçimlerinde yaptığının tam tersini yaparak sola, demokrasiye, barışa ve özgürlüğe direksiyon kırsın. Sendikalara, odalara, gençlik teşkilatlarına, kadın kuruluşlarına, alevi örgütlerine, sosyalist partilere,  Kürt siyasi hareketine..vb yönelsin. Adayını onlarla birlikte belirlesin.

Benimki hayal mi? Olsun, ne zararı var?