19 Ekim 2014 Pazar

İyi ki silahlar sustu da toplumsal muhalefet ayağa kalktı...

İyi ki silahlar sustu da toplumsal muhalefet ayağa kalktı...

İyi ki silahlar sustu da toplumsal muhalefet ayağa kalktı...İ
01.06.2013 14:33:28


Bu vahşetin, bu gözü dönmüşlüğün, bu pervasızlığın; kadın-erkek, çoluk-çocuk, genç-yaşlı demeden uyguladığınız bu zulmün hesabının sorulmayacağını mı zannediyorsunuz? YANILIYORSUNUZ... Gün olur devran döner, keser döner sap döner. ER ya da GEÇ yaptıklarınızın hesabını vereceksiniz. Arkanızda bıraktığınız zalimlerin akıbetine bakınız, geleceğinizi görünüz. İNANINIZ ki akıbetiniz onlardan daha iyi olmayacak. SANMAYINIZ ki, bu dava mahşere kalacak. Olsa olsa 'Divana kalacak'.
Sen demokrasi denilen şeyin meclis olduğunu, sıra neferi sözümona vekillerinin senin işaretinle ellerini kaldırması olduğunu sanıyordun. Demokrasi Taksim'de. Demokrasi direnişte. 3 gündür Taksim'de. Senin kukla vekillerinin gücü oraya yetmez, senin ki hiç yetmez...
Taksim artık ve her zaman Tahrir... Artık hiç bir şey eskisi gibi olamayacak... Bu sonun başlangıcı...

Sınırsız KİBRİN timsali, kifayetsiz MUHTERİS;
Kendini bir şey zannedenlerin, firavunların, saygısızların sonunu paylaşman kaçınılmaz...
…..
CNN-Türk, Habertürk, NTV, SKYTürk,  AHaber... vs. yöneticisi, programcısı, muhabiri, editörü olsaydım annemin, babamın, komşumun, bakkalın, kasabın yüzüne bakamazdım.
Düşünün ki, 75 milyonluk bir ülkenin en önemli meydanında ve belli başlı bütün şehirlerinde 24 saattir yüzbinlerin katıldığı bir savaş yaşanıyor ve görevi 'haber' vermek olan bu kanallar susuyor. Utanç verici, İğrenç..
"TÜRKİYE SİNİRLENİNCE ÇOK GÜZEL OLUYORSUN"
Bir gösterici kızın pankartında yazıyordu.
"HÜKÜMET YIKILSIN YERİNE AVM YAPILSIN"
Murat Yetkin yazmış:
"Mütevazı bir eylem polisin tutumu yüzünden neredeyse bir kitle hareketine dönüştü"
Nereden tutacaksın, şimdi?
-Polis dediğin hükümetin emrindeki bir kurumdur'la başlayan cümleler mi kuracaksın?
-Ya da 'neredeyse' olmayan tam bir kitle hareketi için daha ne gerekiyor, canım abim diye mi soracaksın?
Bir hükümet sevdalısı gazetecinin bugünkü yazısının başlığı:
"AKP'nin yandığının resmidir"
Tamamen başka bir bağlamda söylenmiş olsa da şu tarihin garip tesadüfüne bakar mısınız, bugüne denk geldi. Adama malum mu oldu ne?
Tatminsiz ve sınırsız bir KİBİR, ölçüsüz bir KÜSTAHLIK, patlamaya hazır bir şişkin EGO, padişahlarda ve diktatörlerde bile az rastlanır bir 'sadece ben bilirim, ben yaparım' edası... Kimi tarif ediyor dersiniz?
Yanarım yanarım da bu kadar büyük bir kitlesel eylemlilik ortadayken, toplumsal hareketlilik ayaktayken; sınırlı da olsa bir kaç kişi de olsa, orduyu göreve çağıranların, askeriyeden medet umanların olduğunu görmek ; işte buna yanarım.
Konuşuyor, İhracatçılar Meclisinde...
Bakmayın siz araya sıkıştırılmış afra tafraya, işin özü; süngü düşmüş. şişik ego sönmüş. Savunma da, Hatta yer yer kendine acındırmada... Bunlar en iyi günleri... Eylemcilerden RİCA da bulundu...
'Silahlar susacak, kitleler ayağa kalkacak, toplumsal muhalefet ayağa kalkacak' diye düşünüyordum. Ve bu inançla barış için atılan adımları son derece önemli gördüm. Ve nitekim dediğim çıktı.
Oralarda buralarda bombaların patladığı, genç asker ve Kürt cenazelerinin olduğu bir ülkede bütün bunlar olabilir miydi? Asıl şimdi mücadele başlıyor. Silahları susturarak Kürt siyasi hareketi bir kere daha demokrasi ve özgürlükler  mücadelesinin önünü açtı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

‘SOL’ ASLINDA ÖLÜ MÜ?

  “….Ümit ve sevk kırıcı olan şey ise, solun böyle bir ortamda bu denli güçsüz, biçare ve zavallı halde oluşudur. “…Solun /solcuların konuş...