19 Ekim 2014 Pazar

Sözüm ÖMER ÇELİK ve YALÇIN AKDOĞAN?a, Hani Uyarmadı Demeyeseniz Diye?

Sözüm ÖMER ÇELİK ve YALÇIN AKDOĞAN?a, Hani Uyarmadı Demeyeseniz Diye?

Sözüm ÖMER ÇELİK ve YALÇIN AKDOĞAN?a, Hani Uyarmadı Demeyeseniz Diye?
02.06.2013 13:00:17


Neden onlara? Ben biliyorum ki, başta bu kişilikler olmak üzere daha birkaç kişi Recep Tayyip Erdoğan'ın çok önemli akıl hocalarıdır. Başbakan onların akıldaneliğinde hareket etmekte ve yolunu belirlemektedir. Bu nedenle onlara?
-Şu beş gündür olup bitenlerden çıkarılacak en berbat sonuç; bütün bu olup bitenlerin bir komplo ve hükümete karşı tertip olduğunu düşünmektir. Eğer hükümetin bundan sonraki çizgisine bu anlayış damgasını vurursa durum çok daha hükümet açısından kötü noktalara sürüklenecektir. Bir başka tehlike de halkın bu 48 ildeki kalkışmasının 'birkaç ağaç' için olduğunu düşünmektir.
-Son zamanlarda halkın sinir uçlarıyla neredeyse bir saldırı kampanyası halinde oynanmaktadır. Barış süreci bir türlü somutlaştırılamamakta, giderek hükümetin 'çocuk kandırma' saflığına düştüğü algısı yaygınlaşmaktadır. Anayasa süreci 'başkanlık' saplantısı ile çıkmaza sokulmakta toplumsal beklentiler hayal kırıklığıyla sonuçlanmaktadır.
-'Dindar nesiller' yetiştirme adı altında, içki kısıtlarıyla yaşam tarzı baskısı yaratılmakta, polis vasıtasıyla halka ve gençliğe azgınca ve her türlü ahlaki ve insani ölçü aşılarak saldırılmaktadır. Bürokrasi ve polis teşkilatı içerisindeki faşizan unsurlar ayıklanmalı ve gerekli cezalara çarptırılmalıdır.
-Başbakanın ruh hali ölçüsüz bir kibrin etkisi altındadır. 'Kibirdir yorulup yollarda kalan'? Konuşmaları kibrin doruklarındadır ve küstahlık sınırlarına yaklaşan bir dozda seyretmektedir.  Toplumsal algı budur. Her şey bir kenara bu memlekette insanların en azından yarısı giderek artan bir şekilde öfkelenmektedir. Ve öfkesi AKP'ye giderek artan ölçülerde yönelmektedir.
-Size şimdiden tarihe bir not düşerek söyleyeyim ki;  planladığınız hiçbir hedefe ulaşamayabilirsiniz. Ne cumhurbaşkanı olabilirsiniz, ne de belki çoğunluğu alabilirsiniz. En azından İstanbul belediye başkanlığını elinizden kaçırabilirsiniz. Bunun da ne anlama geldiğini sizlerin öğrenmiş olması lazım. Yaşınız ve siyasi tecrübeniz bu halkın nelere kadir olduğunu içselleştirmek için yeterli olmayabilir. O nedenle etrafınıza kulak veriniz.
-Yapılacak iş basittir. Halkın demokrasi taleplerine kulak kabartmak, yeni anayasa sürecini hızlandırmak, yaşam tarzıyla ve halkın sinir uçlarıyla oynamamak. En önemlisi de polisinize ve bürokrasinize hakim olun. Polisteki, mülki erkandaki saldırganların ve zalimlerin cezalandırılmasını sağlayın.  Milletin ağzına burnuna gaz sıkanları, 14 yaşındaki çocukların copla ayaklarını kıranları, kadınları, gençleri kameralar önünde ve karakollarda dövenleri, onlara işkence yapanları  cezalandırın.
-Bütün bunları yazmak, bir sosyalist olarak söylemek belki bize düşmezdi, ama. Hani delikanlılıkta biz de kalsın. Uyarmadı demeyiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

‘SOL’ ASLINDA ÖLÜ MÜ?

  “….Ümit ve sevk kırıcı olan şey ise, solun böyle bir ortamda bu denli güçsüz, biçare ve zavallı halde oluşudur. “…Solun /solcuların konuş...