“Sabrediyoruz, ama nereye kadar… Bunu burada sizinle paylaşamam”

“Sabrediyoruz, ama nereye kadar… Bunu burada sizinle paylaşamam”

23.07.2013 00:25:37

Neye sabrettiğinin bir önemi var mı?

Anladık ki;

-Banklarda elele oturan gençlere karşı sabrının sonuna gelmişti.

-Ha keza kimi kadınlarımızın kıyafetlerine de,

-Sokaklarda içki içenlere sabredemiyor. Kürtaj yaptıran, sezeryanla doğum yaptıran kadınlara, hatta üç çocuk doğurmayan kadınlara karşı sabırsız.

-Özgür basına ve medya mensuplarına karşı son derece sabırsız.

-Eleştiriye, itiraza, protestoya karşı,

-Kürtlerin talepleri, alevilerin hakları, diyenlere karşı sabırsız.

-Direnişçi Tekel işçilerine, grevci THY işçilerine, hakkını arayan memura, doktora, sağlık emekçilerine, işçilere karşı,

-Meslek Odalarına, kuruluşlarına, sendikalara, derneklere karşı,

-Tencereye, tavaya, yumurtaya, pankarta,?vb,

-Diğer 'yüzde elliye' karşı son derece sabırsız.

Ama yine de  'kendi yüzde ellisini' zorla da olsa evde tutarak sabrediyor.

Sabrının sonuna gelindiğinde neler olabileceği hakkında bir fikri olmayan kaldı mı? Sanırım yok.  Bunun için Haziran ayında sokağa dökülen yüzbinlerce direnişçinin karşı karşıya kaldığı polis zulmüne-gazetelere medya görüntülerine- bakmak yeter.

-Yağmur gibi yağdırılan gaz bombalarına, asitli sulara,

-Ölenlere, sakat kalanlara, tutuklananlara,

-Hala sürdürülen ve cadı avı haline dönüştürülmüş tutuklamalara,

-Trajikomik hale gelmiş mahkemelere,

-Gazetecilerle ve siyasetçilerle doldurulmuş hapishanelere bakmak yeter.

Sabrı taştığında olabileceklerin sınır tanımazlığını da 'palalılarda, eli sopalılarda' görebilirsiniz.

Peki yukarıdaki cümleye neden olan Suriye Kürtleri ise, endişeniz bir kat daha artıp sırtınızdan soğuk terler akmıyor mu?

Artık ayan beyan hale gelen El Kaide türevi örgütlere yapılan maddi manevi destekler, silah ve militan geçişleri kolaylığı, ödünüzü patlatmıyor mu?

Bir de sabrı taşarsa, 80 yıldır bir dış savaşın tarafı olmamış bu ülkenin başına nasıl bir felaket gelebileceği hakkında bir tahmininiz var mı?

Görüyor musunuz, hırsı boyundan büyük emperyal heveslilerin ülkemizi taşıdıkları uçurumun kenarını?

Bu ülke vatandaşlarının kaderi bazılarının sabırlarının sınırlarına bağlı, öyle mi? Yazıklar olsun?