19 Ekim 2014 Pazar

Osmanlı'da oyun ve entrika bitmez, ama...

Osmanlı'da oyun ve entrika bitmez, ama...

Osmanlı'da oyun ve entrika bitmez, ama...İ
07.06.2014 14:07:10


Cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaştıkça hükümet çevrelerinden 'çözüm süreci' ne ilişkin çelişik, birbirini yalanlayan açıklamalar yapılmaya başlandı.
Bir yandan 'yeni bir aşamadan', 'artık siyasi görüşmelerin başladığından', 'yasal hazırlıkların' başladığından sözediliyor. Çalıştaylar düzenleniyor.
Diğer yandan dolu dizgin bir saldırı ve 'had bildirme' üslubu, 'kapıları kapatma' tehdidi. Türlü çeşit provokasyonlar, itibarsızlaştırma kampanyaları.
Amaç ne;
1.  'Biz çözüm istiyoruz ve çabalıyoruz ama onlar istemiyor' algısını özellikle Kürtler arasında yaygınlaştırmak ve kuvvetlendirmek. Böylece silahsız kitlesel direnişlerle hükümeti somut adımlar atmaya zorlayan Kürt siyasi hareketini itibarsızlaştırmaya ve etkisizleştirmeye çalışmak. Seçimlerde Kürt oylarını garanti altına almak istiyorlar.
2. Milliyetçi kesimleri ve CHP-MHP seçmenini paralize ederek CB seçimlerine yönelik seçmen potansiyelini konsolide etmeye çalışıyorlar.
Şimdiye kadar bir şeyler yapıyormuş gibi görünmeye çabalayarak ama, işin esasından-anayasal, yasal statü- kaçarak idare etmeyi becerdiler.
Etkili kitlesel direnişlerin yoğunlaşması AKP'yi sıkıştırıyor. CB seçimleri de çok kritik.
Hükümet somut ve esasa ilişkin adımlar atacak mı, yoksa şimdiye kadar yaptığı gibi osmanlı entrikacılığından mülhem yan paslarla top çevirmeye devam edip Kürt siyasi hareketini itibarsızlaştırmayı ve etkisizleştirmeyi becerebilecek mi?
İşin son derece acıklı tarafı Kürt siyasi hareketi ve o dairedeki Kürt halk kitlelerinin 'yalnızlığı'.
Ana 'muhalefet' partisi hala, hükümeti 'bölücü terörizme karşı' daha aktif tutum almaya davet ediyor ve 'vatanın bölünmezliği' üzerinden  'muhalefet yapıyor.
Kılıçdaroğlu Kanal 7'de mülakat sırasında "Kürt sorunu için çözüm önerileriniz nedir" sorusuna muhatap oluyor...

‘Bir’ diyor,  "barajın düşürülmesi"... Programcı peki "ikinci" diyor. Kulaklarınıza inanamayacaksınız. Biraz suskunluktan sonra "şu anda pek hatırlamıyorum ama..." diyor.
Özetle geniş Kürt oyu potansiyelini AKP’ye hediye etmek ve terk etmek için ellerinden geleni yapıyorlar.

‘Hiç olmazsa şu dönemde Kürtlerin barış talebine ve hak taleplerine sahip çıkarak onları AKP’ye teslim etmeyeyim’ basiretini bile gösteremiyorlar.
MHP’den, ulusalcılardan söz etmeye bilmem gerek var mı? ‘Muhalefet’in önemli bir kısmına hakim olan bu ulusalcı zihniyet maalesef ülkenin batısına hakim olan vasati bilinçten de etkileniyor ve onu besliyor.
Bir avuç sosyalist ve muhalif Kürt hareketiyle empati yapma yeteneğine sahip. Bugün görünen bu. AKP’ye karşı konumlanıyorlar ve AKP’ye karşı konumlanan güçler tarafından itilip kakılıyorlar.
Kürtler’e kolay gelsin demekten başka elimden bir şey gelmiyor. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

‘SOL’ ASLINDA ÖLÜ MÜ?

  “….Ümit ve sevk kırıcı olan şey ise, solun böyle bir ortamda bu denli güçsüz, biçare ve zavallı halde oluşudur. “…Solun /solcuların konuş...